Duygularımıza yön veren duyumuz işitme duyumuzdur. Etrafımızdaki seslerle kendimizi tehlikede hissedebiliriz ya da sakin kalabiliriz.
Sessizlik bazen insana iyi gelmez. Çoğu kişide sessizliği sevmez. Kuzuların sessizliği örneğini verebiliriz bu duruma.
İşitme engeli olan bireylere de bu şekilde bakabiliriz. Onların dünyaları sessiz olabilir ama anlaşılmayı bekleyen işaret dilleri var.
Sadece dillerimiz farklı olan bu arkadaşlarımızla beraber dünyamızı nasıl güzelleştirebiliriz? Biraz da bunun üzerine yoğunlaşmak istiyorum.
Öncelikle her bireyi koşulsuz sevgiyle kucaklamayı bilmeliyiz. Empati ve duyarlılığımızı geliştirip etrafımıza huzuru yaymalıyız. Eğitim ailede başlar sloganıyla özel bireylerimizi topluma kazandırmalıyız.
Hanemizde işitme engeli olan birey varsa işaret dili öğrenebiliriz. Hane içerisinde diğer evlatlarımıza nasıl muamele ediyorsak kardeşlerimizi farklılaştırmamalıyız. Unutmalıyım ki farklılaşma ailede varsa dış çevrenin muamelesi de aileye göre şekillenir.
İş yerimiz varsa işitme engelli bireyleri çalışma hayatına katarak sosyalleşmelerine katkıda bulunabiliriz.
İşitme engeli olan bireylerin bizden farkı yok. Sadece dillerimiz farklı. Bizler içinde onların dilini öğrenmek zor olmamalı.
Biraz sevgi, biraz saygı, birazda anlayışla toplum içerisinde refahı sağlayabiliriz.
Her bireyin çalışma, öğrenme ve yaşama hakkı vardır. Birbirimize şans vermekten korkmayalım.
Görüşene dek kendinize iyi bakın 😊